12 Ekim 2013 Cumartesi

Çek Cumhuriyetinde Çektiklerim // Grab Your Backpack Series Pt.4

Sırt çantasıyla seyahat serimin 4. yazısı ve 4. ülkesiyle karşınızdayım bu hafta. Geçen haftalarda yazdığım Macaristan, Avusturya ve Slovakya'dan sonra Çek Cumhuriyetine geçtik ve 3 gece 4 gün muhteşem bir tatil yaptık. 
O kadar fotoğraf çekmişim ki başlığı da Çek Cumhuriyetinde çektiklerim yapayım dedim. :)
Öncelikle her yazıda yaptığım gibi biraz genel olarak size ülkeden bahsedeyim.
*Resmi dilleri Çekçe.
*Nüfusu 11 milyon civarında.
*Para birimi Çek Kronası. (CZK)




*Çek Cumhuriuyetinde nüfusun %60'ı ateist.
*Ülkenin 4. büyük kenti Pilsende büyük bira fabrikaları bulunuyormuş ve burası Efes Pilsen'in isim babası olmuş. 


Tamda geldiğimiz gün göğüs kanseri farkındalık etkinlikleri vardı Prag'ın merkezinde. Sponsorun Avon olduğunu altta göreceğiniz büyük beyaz balonda görünce anladım. Pembe tshirt, kazak, kalem vb. satışları vardı ve toplanan para gerekli kurum ve derneklere gidiyordu.



 Herkese pembe balon dağıtılmıştı ve merkez muhteşem görünüyordu.



Bu çubuğa sarılı şey ise patates kızartması. 



Ortaçağ işkenceleri müzesini de gezdik. İnsan bi kötü olmuyo değil. 







 Yediğim şeyleri çoğunlukla yazmayı unuttum ama en güzel yemekleri Çek Cumhuriyetinde yedim diyebilirim. Bu da bir akşam menüsü olarak haşlanmış sebzelerle tavuk ızgara ve tatlı olarak elmalı turta ile tarçınlı dondurma. Ahhh ağzımın suları aktı yine.



Başka bir gün ise yukarıda gördüğünüz bizim yunus diye tabir ettiğimiz pedallı botlardan kiralayıp nehir sefası yaptık. Yaklaşık 15 lira veriyorsunuz ve 1 saat boyunca gezebiliyorsunuz. Botlara en fazla dört kişi binebiliyor.
Şansımıza o gün oldukça sıcaktı ve bizim gibi nehir sefası yapan çok sayıda insan vardı.




Bir gün yolunuz Prag'a düşerse bir bot kiralayıp nehir boyunca gezmenizi kesinlikle tavsiye ederim.



Akşam manzara çok güzel oluyor. Bir başkentin bu kadar yeşil olduğu az yer gördüm. Göz alabildiğine ormana sahip Prag.


3. gün Old Town diye tabir ettikleri kısmına geçtik şehrin. Size birde sır vereyim, toplu taşımaya hiç para vermedik. Ne tramvayda ne de otobüslerde kimse bilet almıyor yerli halkı bile ve kimse kontrol etmiyor. Kontrol olduğunda ve biletiniz olmadığında muhtemelen ceza yersiniz ama biz bu riski aldık. Öğrenci tatili olunca böyle oluyor!



Çek Cumhuriyeti senato binası. Binanın olduğu alan labirent gibi dizayn edilmişti boyumdan uzun çalıların arasında yolu bulmaya çalıştık.






Bu resimlerim hiç birinde efekt yok onu söyleyeyim. Yukarıdaki fotoğraf en sevdiklerimden biri oldu. O gün hava kapalıydı ve biraz yağmurluydu bu yüzden böyle bir fotoğraf çıktı ortaya.


Yürümekten bezmiş bir Aslı görüyorsunuz burda.






Şehrin en büyük kiliselerinden. 


Burası da Prag kalesi. Aynı zamanda cumhurbaşkanlığı konutu da hemen karşısında.



Tarihi köprü.



Ve bu da astronomik saat.


Gereksiz bulabilirseniz ama ben şaşırdığım için sizlere de göstermek ve anlatmak istedim. Yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz adam bir dilenci. Pragda gördüğüm bütün dilenciler bu şekilde yatıp kafalarını kollarının arasına alıyor ve bir adet bardağı kafasının üstüne koyuyor. Sizin yüzünüze bakmıyorlar ya da herhangi bir şey söylemiyorlar, sadece öyle bekliyorlar. 

Evet bir yazı ve bir ülke daha bitti. 
Haftaya cumartesi bu yaz gezdiğim son ülke olan Hollandanın yazısı gelecek. 
Kendinize iyi bakın.


*Aksi belirtilmeyen bütün fotoğraflar tarafımca çekilmiştir. İzinsiz alınıp kullanılması yasaktır. Yapanlar aleyhinde hukuksal işlem başlatma hakkım saklıdır.

2 yorum:

  1. Darısı bizlerin başına ya. İnş. bir gün bende gidebilirim. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım gidersiniz, isteyen herkesin görmesini dilerim :)

      Sil